Doğan Tekeli

Tekeli Sisa Mimarlık Ortaklığı, elli yılı aşkın süredir, farklı konu ve ölçeklerde Türk mimari literatürüne değerli katkılar vermeyi sürdürüyor. Tasarım süreçlerini “işlevin senaryolaştırılarak sanatsal bir bütünlük içinde yorumlanması”  diye özetlerken, insanın yapıyla ilişkisi, ülkenin var olan teknolojik olanaklarının geliştirilmesi, fiziksel ve tarihi çevreye saygı ilkelerini ilk sıraya koyuyor ve gelip geçici akımların yerine zamana dayanıklı, dingin bir mimariye ulaşmayı hedefliyor.

Mimarlık eleştirmeni Süha Özkan’ın da dediği gibi: “Onlar için bir yapıyı oluşturmak zamana bağımlı, sürekliliği olan, ciddi bir işlem. Sonuçta eriştikleri çözüm ise denenmiş, tutarlılığı kanıtlamış tutum ve aynntıların biraraya gelmesi ile oluşturulan bir ürün. Eğildikleri konuları temel fikirlerin oluşturduğu düzeyden alıp olgun bir yapılaştırmaya dönüştürdükleri görülüyor. Tasarladıkları yapı türleri de çok çeşitli. Dolayısı ile zengin yapı türleri dağarına sahipler. Özellikle, sanayi yapıları ile büro yapıları gibi iş ve çalışma mekanlarının oluşumunda bu yapı türleri için önderlik düzeyinde önemli katkıları var.” Renault, Tofaş ve Lassa fabrikaları,  Halk Bankası Genel Müdürlüğü, Antalya Havaalanı ve Sabiha Gökçen Havaalanı gibi Türk mimarisinin en iyi örneklerini üreten mimarlık ortaklığı, Sami Sisa’nın 2000 yılında vefatından sonra Dilgün Saklar, Mehmet Emin Çakırkaya ve Nedim Sisa’nın ortak olarak katılımıyla aynı ilkelerle çalışmalarını sürdürüyor.

Söyleşinin devamı için lütfen tıklayınız.